Blog

GÜRÜLTÜYE NEDEN OLMA SUÇU (TCK m.183)

 1. Suçun Tanımı

Türk Ceza Kanunu’nun 183. maddesi uyarınca, başkalarının sağlığının zarar görmesine elverişli şekilde gürültüye neden olan kişi cezalandırılır. Bu suç, çevreyi ve kişilerin huzurunu korumayı amaçlayan bir kamu düzeni suçudur.

 2. Kanun Maddesi

TCK m.183:

“Başkalarının sağlığının zarar görmesine elverişli bir şekilde gürültüye neden olan kişi, iki aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.”

Devamını oku: Gürültüye Neden Olma Suçu

Gözlem Altına Alma
Gözlem altına alma, ceza muhakemesi sürecinde özellikle sanığın akıl hastası olup olmadığının tespiti için başvurulan bir koruma tedbiridir. Bu tedbir, kişinin cezai sorumluluğunun belirlenmesi bakımından önem taşır.

1. Hukuki Dayanak

Gözlem altına alma, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 74. maddesinde düzenlenmiştir.
Maddeye göre, sanığın akıl hastası olup olmadığı konusunda kuşku varsa, mahkeme, Cumhuriyet savcısı veya şüpheli/sanık müdafii tarafından gözlem altına alınması talep edilebilir.

2. Gözlem Altına Alınma Şartları

  • Sanığın akıl hastası olabileceğine dair ciddi şüphe bulunmalıdır.

  • Bu durum, adli tıp kurumu veya resmî sağlık kurullarınca incelenir.

  • Sanığın gözlem altına alınması kararı, sadece mahkeme veya hâkim tarafından verilebilir.

  • Gözlem altına alınma süresi en fazla üç haftadır.

    • Ancak gerekli görülürse bu süre bir defaya mahsus olmak üzere üç hafta daha uzatılabilir.

Devamını oku: Gözlem Altına Alma

1. Davanın Düşmesi Nedir?

Davanın düşmesi, bir davanın esasına girilmeden veya yargılama sürecinin belirli nedenlerle sona erdirilmesi anlamına gelir. Bu durumda mahkeme, tarafların ileri sürdüğü talepleri değerlendirmeksizin davayı sonlandırır. Düşme kararı, usul hukukuna ilişkin bir karardır ve esasa dair bir hüküm doğurmaz.

2. Davanın Düşme Nedenleri

Davanın düşmesi, ceza yargılamasında ve hukuk yargılamasında farklı nedenlerle ortaya çıkabilir:

A. Ceza Davalarında Düşme Nedenleri (CMK m. 223/8, TCK m. 64 ve devamı)

  1. Sanığın Ölümü:
    Ceza davası şahsî nitelikte olduğundan, sanığın ölümüyle kamu davası düşer.

  2. Af (Genel veya Özel Af):
    Genel af halinde dava ve ceza ortadan kalkar. Özel af halinde yalnız ceza ortadan kalkar, mahkûmiyet hükmü varlığını sürdürür.

  3. Zamanaşımı:
    Dava zamanaşımı süresinin dolmasıyla kamu davası düşer.

  4. Şikayetten Vazgeçme:
    Takibi şikayete bağlı suçlarda, şikâyetten vazgeçilirse dava düşer.

  5. Sanığın Akıl Hastalığı Nedeniyle Ceza Ehliyetsizliği:
    Fiilin işlendiği tarihte ceza ehliyeti yoksa dava düşmez, ancak ceza verilmesine yer olmadığına karar verilir.

  6. Uzlaşma veya Önödeme:
    Uzlaşma veya önödeme kapsamında suçlarda anlaşma sağlanırsa dava düşer.

  7. Etkin Pişmanlık:
    Kanunda öngörülmüşse etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması da davanın düşmesine yol açabilir.

Devamını oku: Davanın Düşmesi Kararı

1. Suçun Tanımı

Orman yangınına neden olma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 110 ve 171. maddeleri ile 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 110. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Bu suç, orman alanlarında kasten veya taksirle yangın çıkarılması hâlinde oluşur. Orman yangını, doğrudan çevreye ve kamusal varlığa zarar verdiği için kamu güvenliği ve çevre suçları arasında yer alır.

2. Suçun Unsurları

  • Fail: Herkes bu suçun faili olabilir. Suçun faili için özel bir nitelik aranmaz.

  • Mağdur: Suçun mağduru, toplumun tamamı yani kamu düzenidir.

  • Maddi Unsur: Ormanlık alanın kısmen veya tamamen yanmasına neden olacak şekilde yangın çıkarmaktır.

  • Manevi Unsur: Suç kasten veya taksirle işlenebilir. Failin kastı, yangın çıkarmak ya da yangın çıkarabileceğini bilerek hareket etmektir.

  • Konu: Orman niteliğini taşıyan alanlardır. Orman sayılan alanlar, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 1. maddesinde belirlenmiştir.

Devamını oku: Orman Yangınına Neden Olma Suçu Cezası

1. Tanım ve Kapsamı
Süreli hapis cezası, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yer alan belirli bir süreyle sınırlı hapis cezası türüdür. Yani, ömür boyu devam etmeyen, belirli bir zaman dilimi için hükmolunan hapis cezalarını ifade eder. Bu ceza türü, müebbet veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası dışındaki hapis cezalarını kapsar.

2. Süre Sınırları
TCK’nın 49. maddesine göre:

  • Süreli hapis cezası en az 1 yıl,

  • En fazla 20 yıl olabilir.
    Ancak, kanunda aksi belirtilmişse bu sınırın üzerinde ya da altında süreli hapis cezası öngörülebilir (örneğin bazı özel kanunlarda veya cezaların artırılması hâllerinde).

Devamını oku: Süreli Hapis Cezası

1. Tanım ve Kapsam

İşkence suçu, bir kamu görevlisinin veya kamu görevlisi gibi hareket eden bir kişinin, bir kimseye insan onuruyla bağdaşmayan bedensel veya ruhsal acı, eziyet veya aşağılayıcı muamelede bulunmasıdır. Bu suç, Türk Ceza Kanunu’nun 94. maddesinde düzenlenmiştir.

İşkence, yalnızca fiziksel şiddeti değil; aynı zamanda psikolojik baskı, tehdit, aşağılama, uykusuz bırakma, aç bırakma, zorla itiraf alma gibi yöntemleri de kapsar. Suçun oluşması için eylemin süreklilik, sistematiklik veya belirli bir yoğunluk taşıması gerekir. Tek bir defalık eylemler genellikle “eziyet” veya “yaralama” suçu kapsamında değerlendirilir.

2. Suçun Unsurları

  • Fail: Kamu görevlisi veya kamu görevlisi sıfatıyla hareket eden kişi.

  • Mağdur: Herhangi bir kişi olabilir (şüpheli, sanık, tutuklu, hükümlü, vatandaş veya yabancı fark etmez).

  • Fiil: Fiziksel ya da manevi acı, eziyet veya aşağılayıcı muamele.

  • Kast: İşkence suçu kasıtlı bir suçtur. Failin mağdura acı çektirmek veya iradesini kırmak amacıyla hareket etmesi gerekir.

Devamını oku: İşkence Suçu

Suçüstü Hali Nedir ?

1. Tanım
“Suçüstü hali”, bir suçun işlenirken veya hemen sonrasında, failin suçla doğrudan ilişkisinin açıkça görüldüğü durumları ifade eder. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 2/1-j maddesine göre suçüstü hâli:

  • Suçun işlenmekte olduğu,

  • Suçun henüz işlenmiş olduğu anlaşılmakla birlikte failin henüz izlenmekte olduğu,

  • Suçtan hemen sonra kaçan failin kovuşturulması sırasında veya üzerinde suçun delilleriyle yakalanmış bulunması durumlarını kapsar.

2. Suçüstü Hallerinin Türleri

  • Basit Suçüstü Hali: Suçun işlenirken görülmesi veya suçun hemen ardından failin izlenmesi hâlidir.

  • Fiilî Suçüstü Hali: Suçun işlendiği sırada failin suç aleti veya delilleriyle yakalanması hâlidir.

Devamını oku: Suçüstü Hali

Seyirden Yasaklanma Tedbiri (Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun m.18 vd.)

 1. Kavramın Tanımı

Seyirden yasaklanma, spor karşılaşmalarında şiddet, taşkınlık veya düzensizlik eylemlerine karışan kişilerin, belirli bir süre boyunca spor müsabakalarını seyirci olarak izlemelerinin yasaklanması tedbiridir. Bu tedbir, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un 18. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.

Amaç, spor alanlarında güvenliği ve kamu düzenini sağlamak, şiddet ve kötü davranışları önlemektir.

 2. Seyirden Yasaklama Kararının Uygulanma Şartları

Seyirden yasaklanma tedbiri;

  • Spor alanlarında veya bunlarla bağlantılı yerlerde işlenen suçlar nedeniyle hakkında soruşturma veya kovuşturma yürütülen kişiler hakkında,

  • Hâkim veya mahkeme tarafından verilir.

Devamını oku: Seyirden Yasaklanma Tedbiri

1. Müddetnamenin Tanımı

Müddetname, ceza infaz kurumlarında hükümlünün cezasının ne zaman başlayıp biteceğini, koşullu salıverilme (tahliye) tarihini ve denetimli serbestlik süresini gösteren resmi bir belgedir. Cezaevi idaresi tarafından hazırlanır ve hükümlüye tebliğ edilir. Müddetname, ceza infazının idari aşamasında önemli bir işlemdir ve infazın hangi tarihlerde gerçekleşeceğini belirler.

2. Müddetnamenin Düzenlenmesi

Müddetname;

  • Hükmün kesinleşmesi sonrasında,

  • Cumhuriyet Başsavcılığı infaz bürosu tarafından hazırlanır,

  • Cezanın niteliğine, mahkeme kararına ve daha önce infaz edilmiş cezalara göre hesaplanır.

Devamını oku: Müddetnameye İtiraz ve Süresi

Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hal Nedir ?

 

1. Kavramın Tanımı
“Gecikmesinde sakınca bulunan hâl”, hukuk sistemimizde özellikle idare hukuku, ceza muhakemesi hukuku ve usul hukuku alanlarında kullanılan bir kavramdır. Genel anlamıyla, bir işlemin veya tedbirin alınmasında gecikme olması hâlinde kamu düzeninin, kişi haklarının veya delillerin kaybolmasının tehlikeye düşmesi anlamına gelir. Bu hâl, olağan yetki ve usullere bağlı kalmaksızın acil, istisnai bir işlem yapılmasına olanak tanır.


2. İdare Hukukunda Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hâl
İdare hukukunda, bu kavram genellikle idari işlem ve tedbirlerin derhâl alınması gerektiği durumlar için geçerlidir.
Örneğin:

  • 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 27. maddesinde yürütmenin durdurulması kararları bakımından, dava açılması üzerine idarenin savunması beklenmeden yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için “gecikmesinde sakınca bulunan hâl” bulunmalıdır.

  • Burada, işlemin uygulanmaya devam etmesi hâlinde telafisi güç zarar doğacaksa, mahkeme idarenin savunmasını almadan geçici olarak yürütmeyi durdurabilir.

Devamını oku: Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hal
📅 Hafta içi 09:00–18:00
Hafta sonu randevu ile
📩 WhatsApp İletişim
WhatsApp Whatsapp